Hikaye Serisi - 1

Hayırsız kardeşimin her defasında başarısız iş girişimleri sonucunda artık sıfırı tüketmiştik. Faturalar iyice birikmeye, annemin hastalığı ilerlemeye başlamıştı. Kardeşim alacaklıları yüzünden sokağa çıkamaz, tavırları yüzünden evde çekilmez hale gelmişti.

Üniversite hayallerimi bırakıp iş aramaya koyuldum. Çaldığım her kapıdan, “Git, ararız,” cevabını alıyor, günler geçiyor, arayan soran olmuyordu. Faturalar iyice birikmeye, annemin üzüntüsü artmaya devam ediyordu.

Son bir iş yerine daha umutsuzca başvurmuş, aynı cevabı almış, kara kara düşünerek eve dönüyordum ki yolda bilinmeyen bir numara aradı. Ufak şaşkınlığımı atlatıp heyecanla açtım telefonu. Arayan son başvurduğum iş yeriydi. Her şey o kadar ani gelişti ki, “Yarın gel hemen başla,” dediler. Sevincimden anneme koştum. Aylardır beli iyice bükülen annem mutluluktan neredeyse doğrularak boynuma sarıldı. Ağabeyim Kenan odasının kapısına yaslanmış öylece bakıyordu. Gittim ona da sarıldım. Neticede biz kardeştik. Eminim o da istemezdi işlerinin böyle olmasını. Uzun zamandır soğuk rüzgârların estiği evimize giren mutlu haber hepimize iyi gelmiş, bizi tekrar kenetlemişti.

Meslek lisesi tekstil bölümünden mezun olduğum için bu iş tam bana göreydi. Talihimiz döndü diye düşünmeye başladım. Öyle de oldu. Dört elle sarıldığım işimde ay olmuyor terfi ediyor, yıl olmuyor zam alıyordum. Herkesin dikkatini çekmeye başlamıştım. Kıskanan da, hak ettiğimi düşünen de vardı.  

Zamanla patronumu merak etmeye başladım. “Vicdanlı adammış. Görmeden, tanımadan zam yapıyor, terfi ettiriyor,” diye düşündüm. Patron, fabrikaya arka kapıdan yönetimin olduğu üst kata çıktığı için pek gören olmuyordu.

Bir gün departman sorumlusu Aylin Hanım, Patronumuz Recep Bey’in fabrikayı dolaşacağını söyleyince tatlı bir telaş sardı bedenimi. Aylardır merak ettiğim sorunun cevabını bulacaktım nihayet. 

Fabrikanın ufkunda takım elbiseli bir kalabalık fark edilince derin bir sessizlik çöktü fabrikaya. Sadece makinelerin sesi duyuluyordu. Onlar yaklaştıkça şaşkınlığım da artıyordu. Ortada gelen şayet Recep Bey’se aksıyordu. Yakınıma gelince ayaklarından birinin protez, yüzünün de susuzluktan çatlayan toprak gibi haritaya döndüğünü fark ettim. Sanki gördüğüm biriydi.

O gece uyuyamadım. Henüz ışıkları kapatmamıştım. Bir ara gözüm şehit babamın fotoğrafına ilişince bir anda aklıma albüme bakmak geldi. Hızlı hızlı çeviriyor, fotoğrafları kontrol ediyordum. Nihayet aradığımı bulmuştum. Babamla aynı karedeki asker arkadaşı patronum Recep Bey’di. Emin olmak için titremeye başlayan ellerimle fotoğrafı çıkardım. Fotoğraf solsa da yüzü daha dün gibi duruyordu babacığımın. Ne kadar da mutlu görünüyorlardı. Belli ki birbirlerini çok seviyorlarmış. Artık emindim. Recep Bey babamın askerlik arkadaşıydı. Ayağını da babamın şehit olduğu çatışmada kaybetmiş olmalıydı. 

O gece gözümü uyku tutmadı. Recep Bey gelmeden Temizlikçi Ayşe Teyze’yle patronun odasına girdik. Elimdeki fotoğrafın eşini patronumun masasında görünce gözyaşlarıma hâkim olamadım. Ayşe Teyze ne olup bittiğinden habersiz beni teskin etmeye çalışıyordu. Görmesin, anlamasın diye elimdeki fotoğrafı sakladım ondan.

    Recep Bey, vefalı davranıp bana sahip çıkmıştı. Geç de olsa anlamıştım. “Sürekli önümün açılması, özverili çalışmamdan çok babama olan bağlılığındanmış,” diye düşünmeden edemedim. “Olsun, sağlam adammış. Odasında kalıp babama sarılır gibi sarılmalı mıydım; yoksa onun gibi davranıp bilmezden mi gelmeliydim?” bir türlü karar veremiyordum.

Yorumlar

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Sonun da karar verdim sabah ilk işim ona bunu sormaktı sabah oldu erkenden çıktım evden recep beyin odasına gittim ona resmi verdim birden gözleri doldu bir şey diyemedi ona beni bu yüzden mi en üst kademeye getirdiğini sordum o da bana ben senin kimin oğlu oldugunu bildigim için işe aldım dedi başarıyı elde eden sendin kadwr seni bana getirdi sen de aklını ve yetenegini kulanarak burda ki işini en üst seviyeye taşıdın, bu sözler karşısın da kendimle gurur duydum ve bu başarıyı hep yükseklere taşıdım


    Elif Birinci
    12/D

    YanıtlaSil
  3. Ama sormassamda içim içimi yiyecekti o gün kahvaltımı bile yapmadan aniden evden çıktım elimde fotoğraf hala içim içimi yiyordu acaba soylesemmi diye iş yerine geldim sonunda ve derin bi nefes çekip kendimi topladım çekinecek korkacak bisey yoktu Recep beyin odasına gelmiştim nihayet kapıyı çaldım ve gir diye bi ses geldi adımlarım yavaştı Recep beyin karşısına geçip geçip fotografi gösterdim ve çok duygulandı gözyaşlarına hakim olamadı evet evladım biz senin babanla asker arkadaşıydık hatta kardeştik bacagimida orada kaybettim diyip gözyaşlarını sildi ve sözleri şunlar oldu sen babanın bana emanetisin ve işi ne de sahip çıkan birisin diyip yüzümün gülmesini sağladı kendimle gurur duydum ve artık hep ileri seviyede olacaktım.

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Bildiğimi öğrenmeliydi. Odasına gittim hiç uzatmadan fotoğrafı gösterip teşekür ettim. Bana biraz o anlardan bahsetti. İkimizde gözyaşlarımızı tutamadık. Babamla ne güzel vakitleri olmuş ama hiç unutulmayan tek anı kalmış, o savaş. Bana yardımcı olmak istediğini söyledi. Babasızlığımdan değil işime olan ışıltımı da hissetmiş gözlerimden. Ben orada ne kadar çalıştım bilmiyorum ama şuan recep bey vefat etti. Çocuğu, eşi ve aileside yokmuş. Herşeyini bana bırakıp gitmiş koca yürekli adam. Babamın yokluğunu hiç hissettirmedi. Annemin yüzü artık gülüyordu. Cennet annelerin ayaklarının altındadır derler ama ben gözlerindeki ışıltıyla yaşıyordum o cenneti. Recep bey'de öldükten sonra içimi bir boşluk kapladı. Artık hissediyordum baba yokluğunu. Ama ona rağmen başardım. Çok güzel yerlere geldim. İnsan yaşadıklarıyla üzülüp çökmemeliymiş, İnsan yaşadıklarından ders çıkarıp sağlam adımlar atmalıymış...




    Merve Gider
    12/D

    YanıtlaSil
  6. O gecede gözüme uyku girmemişti.Çok heyecanlıydım.Sabah kararimi vermiştim.Hemen işyerine gidip çalişmaya başladim bu resimi Recep Bey'e nasil göstereceğimi bilmiyordum.Recep Bey birden ortaya çikarak ben eve gidiyorum dükkan sana emanet demişti.İçimden bu son şansim diyip hemen arkasindan koştum.Recep Bey bakarmisiniz dedim.Recep Bey araksini dönüp efendim diyince hemen resimi çikarip ona gösterdim.Recep Bey anlamişsin diyerek beni takdir etti.Recep Bey gülerek baban kadar akıllı ve azimlisin demişti.Mesaim bittiği zaman alişveriş yapip eve döndüm.Annem çok mutlu görünüyordu.Aldıgım şeyleri anneme verip yemek yapmasini istedim.O gece çok rahattım içim rahat keyifliydim.Sonunda yüzümüz gülmeye başlamişti.Yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamizdaydi.Recep Bey çok sağlam adammış.Yemeğimizi yerken konuya girip bu durumlarin hepsini anneme anlattim.Annem şaşirdi ve Allah ondan Razı olsun dedi.O gece güzel uyumuştum.Sabah kahvaltimi yapip erkenden işyerine döndüm.Recep Bey daha gelmemişti.Ben işime koyulup Recep Beyi bekliyordum.Yarım saat üstüne Recep Bey gelmişti.Recep Bey ile iyice yakinlaşmiş iyi dost olmuştuk.Recep Bey birden bire konuşarak bu akşam bizi ziyarete gelmek istemişti bende çok sevinmiştim.Mesai Saatim bitmesine doğru Recep Bey herkesi tek tek odasina çağirdi ve maaşlaeini verdi.Bende teşekkür edip dişarida bekledim.Recep Bey de dükkani kapatıp geldi.Arabasina binip bizim eve gidiyorduk.Recep bey bizim ev için alişveriş yapmak istedi.Bişey diyememiştim.Arabanın bagajı dolmuştu bende hiç gerek yoktu ama teşekürler dedim.Eve geldiğimiz sirada Recep Bey in gözleri dolmaya başlamişti.Bende ne oldu Recep Bey diyerek lafa girdim.Recep Bey uzun zamandir buraya gelmedim ve duygulandim dedi.Bende eve gidince babamdan ve anılarindan bahsetmesini istedim.Annem yine çok güzel yemekler yapmıştı.Annem Recep Beyi karşisinda görünce sevindi.Gece çok iyi geçmişti bir yandan da hüzünlü geçmişti.Yillar yillar geçti ve Recep Bey ile aile gibi olduk.Sonunda babama layık bor evlat oluğumu düşunmeye başladım.İşimi çok seviyorum ve böyle devam edeceğim...




    Fatih Özkan
    10/H

    YanıtlaSil
  7. Ilk bir kaç gün söyleyemedim. Dayanamadım ve önüne geçerek "Recep Bey bu fotoğrafı bir yerden hatırlıyor musunuz?"diye sordum "Evet senin baban benim askerlik arkadaşımdı"dedi. Sonraki gün Recep Bey yanıma askerlik fotoğraflarıyla geldi."Bunlar senin babanla benim fotoğraflarım." Dedi ve şok içinde kaldım. Aramızda samimi bir sohbet gectikten sonra fotoğrafların bazılarını alıp evdekilere gösterdim çok mutlu oldular ve özel bir köşeye koydular. Aklımda çok büyük bir soru vardı. Recep Bey'in yanına gidip "Recep Bey bunca zamandır bana verdiğiniz zam ve terfi sadece babamın arkadaşı olmanız mı?"diye sordum. Recep Bey biraz bana baktı ve şöyle dedi "Kesinlikle hayır sen çok özenli ve güzel çalıştığın için aldın."dedi.Mutlu oldum ve eve doğru gidiyordum.Recep Beyin arabasını evimizin önünde gördüm şaşırdım ve merak içerisinde kapiyi açtım. Içerde ailelerimiz toplanıp sohbet ediyordu. O günden sonra Recep Bey bana babam gibi davrandi.



    10/G Yiğit Çelik

    YanıtlaSil
  8. Adım adım odaya birisi geliyordu bu Recep Bey olmalıydı.Ve içeri Recep Bey gelmişti.Onu gördüğüm de yanında şehit babam aklıma geliyor,gözyaşlarımı tutamıyor ağlamaya başlamıştım.Recep Bey bana sarılarak kulağıma fısıldadı.Recep Bey;babanı bende çok özledim demişti ve Recep Bey de gözyaşlarını tutamamıştı.En sonunda sandalyeye oturup konuşmaya başladık.Ailemin durumunun olmadığını biliyormuş,bana hem babamı sevdiği için hem de özverili ve güzel çalıştığım için bana zam veriyordu.Recep Bey çok yardımsever bir insandı.Bizim bütün masraflarımızı,faturalarımı ödemişti.Onu çok sevmiştim.O gün eve mutlu bir şekilde gelmiştim.O benim ikinci babam gibiydi,bana hep destek veriyordu.Recep Bey işini bırakma kararı almıştı.Ve işini de bana devretmek istiyordu.Yaşlanmıştı,fazla gücü kalmamıştı artık.Ve bir gün Recep Bey'de rahmetli olmuştu.O gün öz babamı kaybettiğim kadar üzülmüştüm Recep Bey'e.İyi bir insandı.Ertesi sabah yorgun uyanmıştım.Ve bir telefon geldi.Arayan kişi departman sorumlusu Aylin Hanımdı.Ve şöyle dedi;Recep Bey'in size bırakmış olduğu iş için aramıştım.Koşa koşa gitmiştim.Ve ben bunu başarabilirim dedim kendi kendime,ikinci babam gibi gördüğüm Recep Bey'in bana bıraktığı yerden devam ettim.Büyük özgüven kazanmıştım.Allah Recep Bey'den razı olsun.


    Muhammed Enes TOKAÇ
    10/G 144

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Dost Yüz

Hikaye Serisi - 2

Hikaye Serisi - 4

Hikaye Serisi - 3